Akupunktur etkisinin çağdaş açıklaması

Batı bilim adamlarına göre akupunkturun etkisi vücutta yer alan 2 özelliğe bağlıdır.


1. Özellik: Vücudu oluşturan hücreler interstisium isimli hücrearası alanla çevrelenmiştir. Yaşam boyunca hücre (resimdeki No1) - interstisium (resimdeki No2) arası madde ve/veya uyarı trafiği bir enerji akımının varlığını sergilemektedir. Bu enerji akımı rahat olduğu sürece değiş-tokuş kesintisiz gerçekleşmekte ve dengeli sağlam bir ortam sürmektedir. Çoğu durumda hücrelere giriş-çıkış hücre zarının üzerindeki özel kapılardan sağlanmaktadır. Bu kapıların açılmasının elektrik potansiyel değişimi ilkesine tabi olduğu bilinmektedir. Çeşitli nedenlerden dolayı hücre üzerindeki kapıların açılıp kapanması engellenince enerji akımı tıkanmakta ve hücrenin dış dünyayla irtibatı kesilmektedir. Böylece hastalık ortamı yaratılmaktadır.

Serbest enerji akımı = sağlık formülü hem Batı hem Çin tıp teorileri tarafından savunulmaktadır.
2. Özellik: Vücudun her bölgesine ulaşan tek doku bağ dokusudur. Eskiden bu dokunun görevi sadece vücut yapılandırılmasıyla ilgili olduğu düşünülmekteydi.
XXI yüzyılın araştırmaları, hem sinir hem kan/lenf damarlarıyla bol olan bağ dokusunun iletken özelliklerine sahip olduğunu saptamıştır. Batı araştırmacılarına göre akupunktur iğnesinin cilt altına yerleştirilmesi sırasında cilt altı bağ dokusunda sıkıştırma sonucu fizikte bilinen piezoelektrik etki oluşmaktadır. Söz konusu elektrik cereyanı bağ dokusu vasıtasıyla hasar gören bölgeye aktarılarak hücreyle interstisium arasındaki elektropotensyael blokajını kaldırarak serbest enerjinin yeniden serbest akımını sağlamaktadır.