GÇT’nın
kullandığı tanı yöntemlerinin bir grubu çağdaş tıptaki
yöntemlere benzese de onların dikkat ettikleri özellikler
farklıdır. Örneğin her iki tıbbi muayene, sorgulama, görme,
işitme ve elleme gibi yöntemler içermektedir. Fakat Batı
tıbbındaki bulgular genelde hastalığın ne olduğuna cevap
aramaktadır. Oysa GÇT, hastalığın vücutta sağladığı
dengesizliğin tipinin ve değişim boyutunun ne olduğunu
araştırmaktadır. Ayrıca, Çin tıbbının tanı mekanizmasında dilin
görüntüsü ve nabzın karakteri özel bir yer almaktadır. Tanı
sırasında herhangi bir belirsiz durumda son karar dilin ve
nabzın verdiği neticeler esasında verilmektedir.
Tabii ki tomografi, EMAR, ultrasound gibi görüntülü tanı
yöntemlerinin GÇT’da olmaması objektif yaklaşımın eksikliğine
işaret etmektedir. Buna rağmen yüzyıllarca uygulanan Çin tıbbı
yöntemlerinin mantık gücü, modern tıbbındaki tanı yöntemlerini
aratmamaktadır. Ayrıca, Ryodoraku isimli tekniğin son yıllarda
görüntülü alternatif tanı yöntemi olarak popülaritesi
artmaktadır. Teşhisin belirsiz veya tedavinin zor olduğu
durumlarda her iki tıbbın entegrasyonu sonucu hem doğru teşhis
hem de etkili tedavi uygulamak mümkündür.